UMUT!
Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir: Ümit, uyku ve gülmek.-Immanuel Kant-
Bilindiği gibi insanevlâdı güçlüklerle karşılaştığında, çıkmazlara girdiğinde umut ve azimle(hırsla değil) bunun üstesinden gelmeye temayül eden bir varlıktır.Kimi zaman başarılı kimi zaman da sonu hüsran olan bu yol insanı çok yorar.Bu yazıda başlıktaki ünlem işaretinden de anlaşılacağı üzere umudun menfî yani negatif yönlerini aktarmaya çalışacağım
Evet umut ilk bakışta çok olumlu bir sözcük gibi algılanmasına rağmen gerçekte böyle değildir.Kitleleri kandırmak için asırlardır kullanılan ve kullanıcıya maliyeti sıfır olan tek silahtır umut.Silah olan umudun en etkili kurşunu da yalandır.Düşünceye kurşun işlemez ama yalanla kurşunlaşan düşüncenin işlemeyeceği şey yoktur.
Kitleleri umutla arkasına alarak büyük güç kazanan odaklar karşılarındaki kitlelerin muhalefetini de gene umutla kırar.Muhaliflerini fiziksel güç yerine umut gibi masrafsız bir silahla pasifize eder.Ve umut kandırılan kitleleri oyalamanın da en kolay ve en etkili yolu haline gelir.
"Umut fakirin ekmeğidir" sözü kapitalizmin uydurduğu bir sözdür bence.Farkında olmadan hepimiz kullanırız bu sözü.Ekmeğini kazanmak için yerin altında karalar içinde çalışan ve tekrar o yerin altına beyazlar içinde uğurlanan Soma İşçilerinin Katliamı'yla bunun farkına vardım ben de.Kapitalizm ekmeğini emeğiyle kazanmaya çalışana senin ekmeğin umuttur diyerek emeğini de ekmeğini de sömürür.
Kapitalistlerin akan alınterinin yanında akan kanı da görmemelerinin nedeni daha fazla kâr etme hırsının gözlerini kör edip vicdanlarını da köreltmesidir.Onun için yukarıda parantezle azimle hırs arasındaki ince çizgiyi belirtmek istedim.Kazanma ve kârda çok hırslı olan kanemiciler emek ve alınterinde de hırsızdırlar.
Umudu en çok muktedirler kullanır.Çünkü bilir ki gücüne güç katacak ve iktidarına tehdit bir durumu engellemenin en kolay yöntemi budur.İktidar Soma Katliam'ında da bunu yaptı.Dindar insanları oraya göndermenin yegâne amacı da buydu.O insanlara umut vererek isyan etmelerini engellemek.Çünkü insan sadece umudu bittiğinde isyan eder.Onun için asla umudunu kaybetme derler hep.
Immanuel Kant'ın sözüne gelecek olursak evet umut etmeliyiz,lakin umut bataklığına düşmemeliyiz,insan bu bataklığa düştüğünde artık ne gülebilir,ne de uyuyabilir.Bazen umudumuzu kaybetmeliyiz kendimizi kaybetmemek için,umut insanı çok yorar...
Yorumlar
Yorum Gönder