ÇAYIN DOSTLUĞU

Çayları birçok kritere göre sınıflara ayırmak mümkün olmakla beraber; üç temel çay çeşidi vardır. Bunlar,siyah çay, yeşil çay ve beyaz çaydır. Bunların dışında, yetiştiği bahçe, yaprak boyutu, işleme yöntemi, fermantasyon yöntemlerine göre de sınıflara ayırmak mümkündür. "Bitki çayı" terimi de vardır,bu da  meyve ve bitkilerin işlenmesi ile elde edilen içecekleri kapsar.Bilimsel bir makale yazmak niyetinde değilim.Geçiyorum bunları.Bizde çay ikiye ayrılır:Kaçak çay  ve kaçak olmayan çay.

 
Çayın Kürdistan'daki öneminden kısaca bahsedeyim.Çay Kürdistan'da temel içecektir.Aile bütçelerinin ortalama  1/3'ü çay ve şekere ayrılır. Hele o ailenin reisi,köyün ağası,muhtarı,rûspisi(aksakallısı) ise bu oran 1/2'lere kadar çıkabilir.


Kürdler çok çay içer,köy/mahalle sohbetleri çok kalabalık ve bu sohbetler de bir o kadar sıcak olur.Haliyle sohbetin gıdası da çaydır.Çay içtikçe sohbetin sıcaklığıyla  çaya susayan  kalabalığa çay gezdirmek kadar zor bir iş yoktur herhalde.Bu işi evin en küçük kardeşleri yapar genelde.Küçük kardeş misafir geldiğinde kaçmaya çalışır.Ondan büyük kardeş,işin kendisine kalmaması için gardiyan misali kapıları tutar.


Ben de bu çay gezdirmekten çok çektim.Babam ne köyün ağası ne de köyün zengini idi,hatta köyde evimiz bile  yoktu."Terör" ile mücadele adı altında  köyümüz boşaltıldı.Akrabalarımızın köyüne gittik,şehre taşınan birinin evine yerleştik.Köyümüzü boşalttığımız için hiç bir şeyimiz yoktu,Güney Kürdistan'daki amcam bize  TV vb. eşyalar gönderdi.Köyde çok az kişinin evinde  TV vardı.Bizim evimiz yoktu,lakin içinde ev,köy,asker,haber,spor vs. herşey olan bir TV'miz vardı artık.


90'lı yıllarda Kürdistan'da gündem çok yoğundu.Köylüler gündemi takip etmek için özellikle haber saatlerinde gelirlerdi bazen de futbol izlemek için gençler gelirdi.Çayı tabi ki en küçük kardeş olarak ben gezdiriyordum.Adamın biri vardı o kadar çok çay içiyordu ki nefret ederdim ondan.Bir gün çay gezdirirken en az 7 çay içen o adama dayanamayıp adamın yüzüne yeter artık içme dedim,adamın tokatıyla adeta yüzümde şimşek çaktı .O an çocuk aklımla babam onu döver diye düşünürken üstüne o da bana kızdı.O adamın tokatı o anıyı hala diri tutuyor,iyi ki o tokatı attı diyorum şimdi.


Nefret ettiğim çay gezdirme işini büyüdükçe daha çok sevdim.Tarlada çalışırken işten kaçmak için semaver yakmaya giderdim,çalışanlara çay servisi yapmak güneşin altında çalışmaktan daha cazip gelirdi.Düğün ve taziyelerde aşiretlerin büyüklerinin divanında/toplantısında çay gezdirmek en güzeli olmuştur benim için.Efsaneleri,yaşadıkları ilginç olayları,kendi iç kavgalarını anlatırlar büyükler bu divanlarda.Yazılı tarihi/edebiyatı talan edilen Kürdistan'ın sözlü edebiyatı elbette çok gelişmiştir.Bu divanlarda çay gezdirirken anlatılan sözlü tarihin içinde gezinmek beni hep mesrur etmiştir.


Kürdistan gibi parçalanmış bir ülkede  yaşıyorsa insan göç onun kaçınılmazı olur,göç onun hayatı olur.Benim hayatım göçle başladı.Aile olarak köyden köye,aynı köy içinde bir  evden başka eve göçtük.En son yerleştiğimiz evden sonra eğitim için şehirden şehire gittim,bireysel göçe evrildi hayatım.


Bu göçebe hayatımda sıcaklığı ve kokusuyla her zaman yanımda çay olmuştur,çayın dostluğu olmuştur,çayın dost getiriciliği olmuştur.Çay vesilesiyle birçok dostum olmuştur.Yurtta odalarda çay yapmak yasaktı hep,her yurtta bu yasağı çiğnedim.O soğuk yurtlarda  suyu kettlelarla kaçak bir şekilde hazırlayarak kaçak sallama çaylarla yapılan muhabbetin yerini  hiç bir şey alamazdı.Çayın hası kaçaktır,hasılı buluşmaktır/kaçamaktır..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HEVPEYVÎNEK LIGEL ÇOMAN HERDÎ DERBARÊ FEMÎNÎZMÊ DE

MERASÎMA PÎR ŞALYAR

Bağımsızlık Referandumu Başarılı Oldu Mu?