IŞİD ya da DA'İŞ ne iş!

             
           IŞİD(Irak Şam İslam Devleti) ya da Arapça ismiyle DA'İŞ(El Devle el-İslamiyye fi’l Irak ve eş-Şam) denen örgütü sadece kafa kesmekle,radikal islamcılıkla suçlamak,ona nefret duymak,kin beslemek ya da bu örgütü  salt emperyalist güçlerin son zamanlarda kullanılan yaygın tabirle dış mihrakların taşeron bir örgütü olarak değerlendirmek sünni-şiî eksenindeki olan(y)ları görmemektir,ortoduğunun gerçek dinamiklerinden bihaber olmaktır.
         
         Batı Kürdistan'da kadın da olsa çocuk da olsa Kürdleri vahşice katleden,diğer dünyada cennete gideceklerine inanıp insanlara bu dünyayı cehennem eden IŞİD'i aklamak değil niyetim.Bilakis hem Kürdistan hem de diğer komşu ülkeler için bu kadar tehlike arzedici bu örgütü tam tanımak gerekir.
      
           IŞİD'i tanımak sadece dış odakların kukla örgütüdür denilerek geçiştirilemez.Elbette dış güçler bu örgütü kendi menfaatleri için yönlendirmek ister ve yapıyordur.IŞİD de kendini bu güçlere kullandırarak onları kullanabilir.
     
             IŞİD'in lideri Abu Bekir El-Bağdadi'dir ki bu onun takma adıdır,isminden anlaşılacağı üzere Iraklı olduğunu vurgulamak isteyen biridir.IŞİD'i anlamak için Musul'a bakalım.Öncelikle Musul düşmedi. Çünkü bir şehrin düşmesi için o şehrin direnmesi,düşmanla mücadele etmesi  gerekir.Lakin Musul'da 250 bin kişilik ordu şehri  resmen üniformalarını da çıkararak tankıyla,topuyla tüm teçhizatıyla 3 bin kişilik IŞİD'e bıraktı.
        
         IŞİD için bir başarı olan Musul'un alınmasının ardında Şiî olan Maliki'nin sünnilere uyguladğı sert,baskı politikalarına bakmak lazım.IŞİD'in Musul'u almasına sünni Musul halkının tepki vermesi yerine destek vermesi de bu şiî politikalardan bıkmış olmalarının doğal bir sonucudur.Ezcümle Musul'un IŞİD'e teslimi Maliki'nin şiî teslimiyetinden kurtulup IŞİD'in sünni temsiliyetine geçişidir.

       Tehlikenin farkında olan Maliki mutlak iktidarının karşısında en büyük  engel olarak gördüğü Kürdistan Yönetimini bu bataklığın içine çekip  hem IŞİD'ten hem de Pêşmerge'den kurtulmak istedi.Ama Ortadoğuda çok dengeli ve yükselen bir siyaset yapan Mesûd Barzanî Maliki'nin bu oyununa gelmedi dahası tartışmalı bölge olan,tarihi ve coğrafik olarak Kürdistan toprağı olan Kerkük  Pêşmerge denetimine girdi. 
     
        Ekonomik olarak da merkezi hükümete bağımlı olmayan Güney Kürdistan bağımsızlığa herzamankinden daha yakındır.Keza sünniler de öyle.Tek parça olmayan Irak 3'e bölünmeden sular durulmayacak.Kan akmaya devam edecek.

       IŞİD kendi yaptığı vahşetleri kendi yayınlayan bir örgüttür.Bunun yanında katliamlar yapıp bu katliamlar belli olmasın diye de nice insanı katleden,zindana attıran nice vahşi devlet de var.Müsterih olun ki vahşi devlet ve örgütlere karşı Allah mazlum ve mağdur halkların  yanındadır ve onlar kazanacak...                                     

       ''EHMED BEROJÎ''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HEVPEYVÎNEK LIGEL ÇOMAN HERDÎ DERBARÊ FEMÎNÎZMÊ DE

MERASÎMA PÎR ŞALYAR

Bağımsızlık Referandumu Başarılı Oldu Mu?